TÜRKİYE ÇOCUK NÖROLOJİSİ DERNEĞİ
Hazırlayanlar:
Dr.İnci Yıldırım, Hacettepe Ü.Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Dr. Banu Anlar, Hacettepe Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bölümü banlar@hacettepe.edu.tr
Dr. Ferhunde Öktem, Hacettepe Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Anabilim Dalı
Çocuk Gelişim-Eğitimi Uz. Birgül Ural Bayoğlu, Hacettepe Ü. İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi
Dr.Göknur Haliloğlu, Hacettepe Ü.Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bölümü
SIK KARŞILAŞILAN ENFEKSİYONLAR AŞILAR ATEŞ
KONAK PİŞİK GAZ SANCISI SÜNNET KABIZLIK İSHAL İDRAR KAÇIRMA
OKUL BAŞARISI DİKKAT EKSİKLİĞİ ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Çocuklar küçük boyuttaki erişkinler değil, vücutları ve beyinleri süratle gelişen varlıklardır.
Yenidoğan bir bebek yaklaşık 3 kiloluk sevimli, tamamen size bağımlı bir canlı iken yaşamın ilk yılının sonunda ağırlığı bunun üç katına çıkar, boyu ise %50 artar ve bu süre içinde konuşmaya başlar, isteklerini ve duygularını size anlatmayı öğrenir, hatta yürümeye başlar.
Daha sonraki yıllarda boy- kilo ve becerilerdeki artışlar bu kadar süratli olmasa da zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişmesi çok hızlıdır.
Çocuğunuzun bebeklikten ergenliğe kadar;
Düzenli olarak boy-kilo ve baş çevresinin ölçüldüğüne ,
Aşılarının tam yapıldığına,
Zihinsel işlevlerinin, konuşma ve hareketlerinin yaşına uygun gelişip gelişmediğinin ara sıra doktor tarafından kontrol edildiğine,
Bağımsız bir yaşam sürebilecek şekilde yaşama hazırlandığına emin olunuz.
Bu konularda çocuk hekimleri en büyük yardımcınız olacaktır.
Büyüme ve Gelişme terimi bebeklik ve çocukluk çağları boyunca oluşan fiziksel değişiklikleri ve ayrıca duygularda, kişilikte, davranışlarda, konuşma ve düşünme biçimindeki değişiklikleri kapsar.
SAĞLAM ÇOCUK MUAYENESİÇocuğunuzu hasta olduğunda doktora götürmenin dışında, belirli aralıklarla kontrol muayenelerine götürmeniz önerilir. Bu gidişlerinizde çocuğunuz:
Muayene edilir,
Gereken aşıları yapılır,
Büyüme ve gelişmesi izlenir,
Sorunlar ciddi boyutlara ulaşmadan farkedilir,
Sağlık ve güvenlik konularında bilgilenmeniz sağlanır,
Beslenme ve spor konuları gözden geçirilir,
Acil durumlar ve hastalıklar için neler yapılacağı görüşülür,
Okulda öğrenme ve arkadaşları ile ilgili sorunlardan sözedilebilir.
Sağlam çocuk hangi sıklıkla kontrole gelmelidir?
Çocuk doktorunuz size sağlam çocuk muayene çizelgesi verecektir. Amerikan Pediatri Akademisi’nin önerisi şu şekildedir:
·Yenidoğan: İlk 48-72 saatte
2 ya da 4 haftalık
2 aylık
4 aylık
6 aylık
9 aylık
12 aylık
15 aylık
18 aylık
3-21yaşlar arasında her yıl
Gelişim:
İLK MUAYENELERDE ÖNEMLİ NOKTALAR:
İlk kaka : Bebek ilk kakasını ilk 48 saat saat içinde yapacaktır. Bu normalden daha koyu, yeşilimsi renktedir. Mekonyum adı verilir.
Yenidoğanın refleksleri:
Moro refleksi bebeğinizin ani ses ya da harekete karşı başını geriye atıp, kollarını ve bacaklarını açıp genelde ağlayarak tepki vermesi, daha sonra kollarını ve bacaklarını tekrar kendisine doğru çekmesidir. Bazen bebeğin kendi ağlaması da bu refleksi başlatabilir. Moro refleksi bebek 5 - 6 aylık olduğunda kaybolacaktır.
Yakalama refleksi bebeğin el ya da ayak içine dokunulduğunda parmaklarını kapamasıdır. İlk birkaç ayda kaybolur.
Sarılık: Bebeğinizin cildinde ve gözlerinde sararma fark ettiğinizde mutlaka doktorunuza başvurun.
Sünnet Penis ucu dar olan çocuğun sünnetinin daha erken ya da geç yapılması gerekir mi?Fimosis dediğimiz, idrar yolu (üretra) ağzındaki derinin dar olması anlamında gelen ve idrar yolu enfeksiyonları için risk oluşturan bu durumda; eğer enfeksiyon oluyorsa vakit geçirmeden sünnet yapılması gerekir.
Göbek bakımı, düşmesi: Bebeğinizin göbeği 10-15 gün içerisinde kendiliğinden düşecektir. Daha uzun sürdüğünde doktorunuza başvurunuz. Göbeği düşmeden banyo yaptırmayınız. Bir parça pamuğu alkol ile ıslatıp göbeğine sürebilirsiniz. Göbekten akıntı, koku olduğunda hemen doktorunuza başvurunuz.
Vajinal kanama: Anneden geçen hormanların etkisi ile yenidoğan kız bebeklerde vajinal kanama erken dönemde görülebilir. Fakat uzun sürerse ve başka yerlerden de kanama tesbit edilirse doktorunuza başvurunuz.
Göğüsler: Bazı bebekler doğduğunda göğüsleri belirgin olabilir. Bu durumu gebelikte anneden bebeğe geçen hormonlar yaratmaktadır. Hiçbir şey yapmaya gerek olmadan kendiliğinden geçecektir. Ovuşturma, sıkma, orada iltihaba yol açabileceği için tehlikelidir.
Tarama testleri: Aşağıda belirtilen, ilk 2 haftada yapılan taramalar yaşam boyu beden ve akıl sağlığı yönünden çok önemlidir:
Hipotiroidi: Bir iç salgı bezi olan tiroidin az çalışması sonucu gelişen bir hastalık olup erken tanıve tedavi gelişme ve zeka geriliklerini önler.
Fenilketonüri: Zeka geriliği ile seyreden bir metabolik hastalık olup erken tanı ile tedavi edilebilir.
İşitme: Doğuştan olan işitme kayıplarının aile ve hekim tarafından farkedilmesi gecikebileceğinden her yenidoğan bebeğin işitme taramasından geçmesi gerekir.
Gelişimsel kalça kusurları: Doğumsal kalça çıkığı bakımından muayenesinin yapıldığına emin olunuz.
Aşılama: Özel koşullar hariç ilk 2 haftada aşılama yapılmaz
ÖNERİLER
Yatış biçimi: Eski bildiklerimizin tersine, bugün bebeklerin sırt üstü yatırılması tavsiye edilmektedir. Daha önce yüzükoyun yatan bebeklere göre ani bebek ölümü sendromuna daha az rastlanması nedeniyle daha güvenli ve sağlıklı bulunmaktadır. Bebekler beslendikten sonra bir miktar kusabilirler, o yüzden gazı çıkarılmadan yatırılmamalı ve uyuma saatinde de yatağına yatırılarak kendi başına uyuması beklenmelidir.
Nedeni ne olusa olsun bebeğiniz ağladığında ona sevgiyle dokunup onunla konuşmanız size güvenmesini ve sevginizi hissetmesini sağlayacaktır.
Banyo: Bebeğinizin göbeği düştükten sonra sıklıkla banyo yaptırabilirsiniz, ama emzirme öncesinde (açken) yaptırmalısınız.
Prematüre (erken doğan) bebekler: Bebeğiniz prematüre ise ağlama ve emmesi daha zayıf olacaktır. Emerken çabuk yorulacaktır. Sarılık daha uzun sürede kaybolacaktır. Deri ince olduğu için vücut sıcaklığını koruyamayabilir: çabuk üşür ve mikroplara karşı direnci daha azdır.
Bebeğinizin ilk aylar boyunca ihtiyacı olan tek besin kaynağı anne sütüdür. Emzirme bebek için olduğu kadar anne için de vazgeçilmez bir sağlık koruma faktörüdür. Arama refleksi; bebeğin ağız kenarına dokunulduğu ya da okşandığında ortaya çıkar. Bebek dokunulan tarafa başını çevirir ve ağzını açar. Arama refleksi bebeğin anne memesini ya da biberonu bulmasına yardım eder. Prematür bebeklerde emme refleksi daha zayıf olacaktır ve bebek emerken daha çabuk yorulacaktır. Beslenirken arada gazının çıkarılması, emmeye devamı kolaylaştırır.
Anne süt, yoğurt, yumurta, et, tavuk gibi proteinli besinler ve bol miktarda sıvı gıda almalıdır. Anne beslenmesine dikkat ettiği ve emzirmeye devam ettiği sürece sütü artacaktır.
Anne sütünün yetersiz olduğunun düşünülüp hemen ek mamaya başlanması:
Yenidoğan bebeklerin fiziksel ve zihinsel gelişmeleri, hastalıklardan korunmaları için anne sütü büyük önem taşır. Hazırlanma ve saklanma sorunlarının olmayışı, ucuzluğu, istenilen her yerde verilebilmesi anne sütünün seçilmesindeki etmenlerden yalnızca bazılarıdır. Anne sütü doğumdan sonraki ilk günlerde fazla miktarda salgılanmamakta, fakat 3. gün ve 3. haftada artmaktadır. Buradaki en önemli etmen, annenin emzirmek istemesi ve bebeğin emmesidir. Eğer bebeğin emmesini engelleyecek bir sorun varsa (dudak, damak yarığı gibi) ya da anne çalıştığı için emziremiyorsa o zaman anne sütü sağılıp buzdolabında saklanabilir. Buzdolabından çıktıktan sonra oda sıcaklığına gelince bebeğe verilebilir.
Eğer bebeğin düzenli takiplerinde tartısı artıyor ve günde en az beş kez idrar yapıyorsa anne sütü yetiyor demektir. Ek su ya da mamaya gerek yoktur. Düzenli doktor kontrolünde olan bebeğe gerekirse doktor tarafından uygun mama da alması önerilir. Aylık kontrollerinde iyi tartı alan bebeklerin ilk 4-6 ayda yalnız anne sütü ile beslenmeleri önerilmektedir.
§ Bebekler ne kadar sıklıkla emzirilmeli, gece uyandırılıp emzirilmeli mi?
Bebekler doğdukları ilk günlerde daha sık emmek isteyeceklerdir. Her ağladıkça, emmek istedikçe emzirilebilir. Emzirmenin ilk 15 dakikasında bebek açlığının yüzde 70’ini giderecek kadar emer. Geriye kalan 10 dakika içinde hem keyif yapar, hem de kalan açlığını giderir. Bebekler uyuduklarında en geç dört saatte bir emzirilmelidirler. Bunun için de yüzünü ıslak bir mendille silerek, ya da kucağımıza alıp başını ve sırtını destekle kaldırarak uyanmasını sağlayabiliriz.
§ Bebeklere inek sütü verilmesi nasıl olmalıdır?
İnek sütü proteinleri bebeklerin mide-barsak kanalında alerjik etki yaratabileceğinden ilk bir yılda inek sütü önerilmez.
Bebekler görür mü?
Yenidoğan bebek ilk günlerde ışığı, daha sonra insan yüzü gibi açık renkli ve canlı görüntüleri görür. Bir aylık olduktan sonra bunlar hareket edince kısa süre izler; bu süre gitgide artar ve üç ay içinde bir yandan diğerine gözlerini çevirerek izleyebilir.
Deride lekeler:
Bebeklerde sırtta ve kalça bölgesinde gri-mavi lekeler bulunması normaldir.
İLK 1 YAŞIN ÖZELLİKLERİ VE SIK KARŞILAŞILAN SORUNLARI:
Bıngıldak: 6 ay-18 ay arasında kapanabilir. Daha erken ya da daha geç olursa doktorunuzun görüşünü alınız.
Kusma: Beslendikten sonra bir miktar kusma genellikle normaldir. Ancak sık ve fazla olan kusmalar, bir hastalık belirtisi olabilir. Mide içeriğinin yemek borusuna geçebiliyor olduğuna ve küçük miktarlarda akciğerlere kaçabileceğine işaret edebilir. Tekrarlayan öksürüklere yol açabilir. Mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Konak:Bebeğin başında saçlı deride sarımsı kabuklanmalar şeklinde görülür. Bebek yağı ya da zeytinyağı ile yumuşatılıp ince bir tarakla dikkatle taranarak çıkarılabilirler. Genellikle ilk 6 aydan sonra azalırlar.
Pişikler:Bunların bir kısmı bebeğinizin cildinde hazır bezlerin, sabunun ya da bebek kreminin yarattığı bir zedelenmeden kaynaklanabilir. Kullandığınız malzemeyi değiştirerek bunu kolayca deneyebilirsiniz. Ayrıca bebeğin altını sık değiştirmek, günde birkaç kez su ile yıkamak, yine günde birkaç kez açık bırakmak yerinde olur.
Bazan pişik bölgelerine mikroplar yerleşerek kızarıklıkta artmaya, iltihaplı ya da pullu görünüme yol açabilir. Bu durumda doktorunuza danışarak tedavi ettiriniz.
Pamukçuk:
Enfeksiyonun etkeni Kandida adı verilen bir mantardır. Bu mantar normalde ağız ve vajinada yaşar ve sorun çıkarmaz. Fakat vücudun dengesi hastalık, antibiyotik kullanımı ve hormonal değişiklikler gibi nedenlerle bozulduğu zaman mantar için uygun olan koşullar oluşur.
Pamukçuk sağlam bebek için tehlikeli değildir, ancak ağızda acıya yol açabilir: bu nedenle bebek emzirilirken rahatsızdır ve hatta emzirilmeyi reddedebilir. Eğer bebeğinizde pamukçuk olduğundan kuşkulanıyorsanız doktora başvurun. Teşhis koymak için çoğunlukla muayene yeterli olmaktadır.
Sağlıklı bir yenidoğan genellikle hastalığı kendi başına yenebilmektedir. Fakat özellikle pamukçuk geniş bir alana yayılmışsa bazı mantar ilaçları iyileşme sürecini hızlandırabilir.
Vitamin:Annede bir vitamin eksikliği yoksa anne sütü alan bebekte ilk 6 ay içinde vitamin eksikliği beklenmez, sadece D vitamini için güneşe çıkarılması gerekir. Altı aydan sonra doktorun önereceği bir vitamin verilmelidir.
Gaz sancısı:Sağlıklı gözüken, ateşi olmayan, iyi emen bir bebekte genellikle akşama doğru ve gece başlayan fazla ağlama durumunda gaz sancısından şüphelenilir. İlk 3, en fazla 6 ay içinde görülen, sonra düzelen bu durumun teşhisi için bebeğin doktor tarafından görülüp bu ağlamalara yol açabilecek başka bir sorununun olmadığından emin olunması gerekir.
Belirli bir ilacı bulunmamakla birlikte bebeğin beslendikten sonra gazının çıkarılmasına özen gösterilmesi, karnına masaj yapılması, ısıtılmış havlu konulması, kucakta dik dolaştırılması ya da anne otururken kucağında öne-arkaya sallanması yararlı olabilir.
Katılma nöbeti:Altı ay-4 yaş arasındaki çocuklarda elinden oyuncağı alınınca ya da herhangi bir başka nedenle ağladığında nefesini tutma, morarma, hatta bayılma olabilir. Genellikle beyindeki bir kusurdan ya da hastalıktan kaynaklanmamaktadır. En sık nedenlerinden biri kansızlıktır. Doktorunuz bu konuda gereken tetkikleri yapacak ve tedaviyi yönlendirecektir. Ağlamaması için bebeğinizin her istediğini yapmaktan kaçınınız: bebeğinizde bu alışkanlığın yerleşmesine yol açabilir.
BESLENMEİlk 4-6 ay sadece anne sütü vermeye çalışınız (geniş bilgi için tıklayın)
Hazır mamalar:
Anne sütünün herhangi bir tıbbi nedenle verilemediği durumlarda hazır kutu mamaları verilebilir. Bebeğinizin yaşına ve özelliklerine göre bunların seçimi konusunda doktorunuz size yardımcı olacaktır.
Ek besinlerArkadaşlar: Bu dönemde kendi yaşıtlarıyla olmak ilgisini çekecektir. Ancak bu yaş çocukları birlikte oyun kurup katılamazlar. Oyun sırasında birbirlerine zarar vermemelerine dikkat etmelisiniz.
Kansızlık (Anemi):Anne sütü dışındaki besinlere geçiş döneminde demir eksikliğine bağlı kansızlık sık görülmektedir. Bu bebeğin iştahsız ve sinirli olmasına, yeterince kilo alamamasına yol açar. Doktorunuzu yapacağı basit tetkiklerle tanı konur ve tedavi edilir.
Uyku:Bu yaş çocuğu sabah kahvaltısından sonra tekrar uyumak istemeyebilir ve öğle uykusu ile yetinebilir.
Uyku sırasında ağlama, korku ile uyanma gibi bazı uyku sorunları görülebilir.
Aşılar DİŞ SAĞLIĞI Yürüteç:Ayağın basışında kusurlara ve ayrıca tehlikeli düşmelere yol açabildikleri için yürüteçler tavsiye edilmemektedir.
İLK BİR YAŞTA GELİŞİM: (Ayrıntılı bilgi için burayı tıklayarak 'Çocuk Gelişimi' sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.)YENİDOĞAN BEBEK
Sırtüstü yattığında dizlerini karnına çeker, kollarını kıvırır. Yüzüstü konduğu zaman kafasını kendiliğinden yana çevirebilir.
Emme, arama, yakalama ve Moro refleksi vardır.
Bu dönemin sonunda doğum ağırlığının üzerine en az 600 gr. alır. Baş çevresi, ağırlık, boy ölçümleri kartına işlenecektir. Bu bilgileri saklayıp aylık olarak izleyiniz. Doğum ağırlığı normalse baş çevresi 34-35 cm olacaktır.
BİR AYLIK BEBEK
Yüzükoyun yatırılınca kafasını havaya kaldırabilir, ellerinden tutup oturtulur duruma getirilirse, kafası geriye düşer, henüz kafasını tutamaz. Ayda alması gereken kilo en az 600 gramdır.
ÜÇ AYLIK BEBEK
Yüzükoyun yatırılınca kolları ile destek alarak kafasını kaldırır, sağa sola çevirir. Ellerinden tutulup oturur duruma getirilirse kafasını dik tutar. Gülümser ve ses çıkarır. Arka bıngıldak kapanır.
Bebeğinizi her gün 10-15 dakika olarak güneşe çıkararak vücudunda D vitamini oluşmasını sağlayınız.
Ayda alması gereken kilo en az 600 gramdır ve bu ayın sonunda baş çevresi yaklaşık 40 cm. olacaktır.
DÖRT AYLIK BEBEK
Sırt üstü yatarken eline verilen çıngırağı tutar ve sallar. Ellerinden tutulup oturur durum getirilirse başını rahatlıkla tutar, başını sağa sola çevirir. Konuşulunca bir takım seslerle karşılık verir ve güler. Yeterli kilo alıyorsa (ayda en az 600 gram) sadece anne sütü vermeye devam ediniz. Almıyorsa doktorunuza danışınız. Önerirse, ek besinlere başlayabilirsiniz.
BEŞ AYLIK BEBEK
Yattığı yerde yuvarlanıp ters dönebilir. Yakınına konan eşyaları kendiliğinden alabilir. OYUNCAKLARA UZANIRKEN SAĞ ve SOL ELİNİ EŞİT DERECEDE KULLANIR (18-24 AYA KADAR). Gece uykuları 6 saate kadar uzayabilir. Bıngıldak bu aydan itibaren 18 aya kadar kapanabilir.
ALTI AYLIK BEBEK
Destekle oturabilir. Yabancıları tanıdıklarından ayırabilir. Sırt üstü yatarken başına konan örtüyü çekerek alır. Alt çenede ortadaki iki kesici diş çıkar; ancak diş sayısı kalıtsal özelliklere bağlıdır ve birçok sağlıklı bebekte daha geç de çıkabilir. Ayda alması gereken kilo en az 600 gramdır ve bu ayın sonunda baş çevresi 43 cm olmalıdır.
Bu ay sonunda hafif pütürlü gıdalara başlanması, çiğnemeye kolay alışmasını sağlayacaktır.
YEDİ AYLIK BEBEK
Bir süre desteksiz oturabilir, oyuncağı bir elinden öteki eline geçirebilir, adıyla çağırılınca dönüp bakar. Herşeyi ağzına götürür.
Bebeğinize artık ek besinler başlamalısınız. Ayda en az 500 gram alır.
SEKİZ AYLIK BEBEK
Kollarından tutulunca doğrulup oturur. Sırt üstü yatarken karnı üzerine dönebilir. Eşyaları atarak oynar. Düşen oyuncağı yerde arar.’ Bababa’ benzeri heceler söyleyebilir. Üst çenede ortadaki iki kesici diş çıkar, ancak diş sayısı kalıtsal özelliklere bağlıdır ve vücudun diğer gelişim özellikleri ile paralel gitmeyebilir.
Ayda alması gereken kilo en az 500 gramdır. Bebeğiniz gece uykudan uyanarak ağlayabilir.
DOKUZ AYLIK BEBEK
Emekleyebiilir, destekle ayakta durabilir ve adım atma hareketleri yapar. Bazı bebekler arka arka emekleyebilir.
Bu arada yerden boncuk, düğme vb. şeyleri alabileceği için çok dikkatli olunmalıdır.
Ayda alması gereken kilo en az 500 gramdır ve bu ayın sonunda baş çevresi yaklaşık 45 cm. olmalıdır.
ON AYLIK BEBEK
Yatarken kendi kendine kalkıp oturabilir. Yardımsız ayağa kalkar. İşittiği sözleri tekrarlar. El çırpar, hoşça kal (bay bay) anlamında el sallar. Ayda alması gereken kilo en az 500 gramdır.
ONBİR-ONİKİ AYLIK BEBEK
Elinden tutulunca ayakta durabilir, bazıları yürüyebilir. Ayakta iken yerdeki bir oyuncağı eğilip alabilir. Bir-iki kelime söyleyebilir.
Bebeğiniz bir yaşında doğum ağırlığının yaklaşık 3 katına ulaşmıştır. Baş çevresi 46-47 cm. olmalıdır.
(mikrobik hastalıklar)
İshaller: Barsağa yerleşen mikroplarla, bebeğin beslenmesi ile, ya da vücutta o sırada bulunan, örneğin boğaz, kulak enfeksiyonu gibi diğer hastalıklarla da ilgili olabilir.
Genellikle ilaç kullanılmadan düzelmesi beklenir. Su, açık çay, 6 ayın üzerindeki bebeklere evde hazırlayacagınız ayran, ve ishali günde 4-5 defayı geçiyorsa eczanelerde satılan karışımdan verebilirsiniz. Ateş varsa, kakada sümüksü kısımlar ya da kan varsa doktora götürünüz.
Burun tıkanıklığı- Eczanelerde damla ya da sprey olarak satılan “serum fizyolojik” kullanarak burnunu açabilirsiniz. Nezleye bağlı ise bebeği biraz daha yüksek yastıkta yatırmanız, odasını nemli tutmanız burun tıkanıklığını azaltacaktır.
Kulak ağrısı- Orta kulak iltihabı (Otit) sık rastlanan bir enfeksiyondur ve tek belirtisi kulak ağrısı olabilir, bu da bebeğin fazla ağlaması halinde akla gelmelidir. Kulaklarını ovuşturunca susuyor olması kulak iltihabının özel bir belirtisi değildir.
Öksürük: Bu yaş grubunda öksürük şuruplarının kullanılması önerilmez. Oda havasını nemli tutma, burun tıkanıklığı varsa serum fizyolojik damlatma, bebeği biraz daha dik yatırma önerilir. Ama günde birkaç kereyi ya da birkaç günü geçen öksürüklerde doktora danışmak gerekir.
İLK BİR YAŞTA Ateşlendiğinde yapılması gerekenler:
Bebeğinizin üzerini soyunuz. Banyo leğenine ılık (banyosunu yaptırdığınız sudan birkaç derece daha soğuk) su koyup bebeği içinde 10-15 dakika tutunuz. Bu arada ateş düşürücü ilaç da verebilirsiniz. Çocuklarda ve altı aydan büyük bebeklerde parasetamol tercih edilir.
Yaşamının ikinci yılı içinde yardımsız yürüyebilme, giderek daha fazla sözcük söyleyebilme, basit yönergeleri anlayıp yerine getirme, kaşıkla yemeğini yiyebilme gibi becerileri kazanan çocuğunuz daha bağımsız ve hareketli olmayı isteyecektir. Buna fırsat vererek gelişimine destek olunuz.
Çocuğunuzla konuşma, oynama, etrafı gösterme,.. ile geçirdiğiniz süre, onun zihinsel gelişmine katkıda bulunacaktır.
ONÜÇ AYLIK BEBEK
(Ayrıntılı bilgi için burayı tıklayarak 'Çocuk Gelişimi' sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.)
Elinden tutulunca yürür. Söylenenlerin bazılarını anlar. İki-3 kelime söyleyebilir. Top ile oynar. Altı-sekiz dişi vardır.
ONBEŞ AYLIK BEBEK
Yardımsız yürür. Yardımla merdiven çıkar. En az 4-5 kelime söyler. Gösterilen bir şeyi alıp getirebilir.
ONSEKİZ AYLIK ÇOCUK
Koşabilir, zıplayabilir, 8-10 kelime söyleyebilir. Kaşıkla bir şeyler yiyebilir. Kakasını söyleyebilir. Ön fontanel (bıngıldak) kapanır. Yaklaşık 12 dişi vardır, ancak diş sayısı kalıtsal özelliklere bağlıdır ve vücudun diğer gelişim özellikleri ile paralel gitmeyebilir.
YİRMİBİR AYLIK ÇOCUK
Geri geri yürüyebilir. Eğilip yerden bir şey alabilir. Elinden tutulunca merdiven çıkar. İki kelimeli cümle kurabilir.
YİRMİDÖRT AYLIK ÇOCUK
Merdiven çıkar, iner. Organlarını tanır. Tuvalet ihtiyacını bildirir. Eşyalara tırmanır. Üç kelimeli cümle kurabilir. Yaklaşık 16 dişi vardır.
Bu dönemde çocuğunuz sizlerle birlikte sofraya oturmalı, (aşırı baharatlı besinler dışında) sizlerle aynı yemekleri, kendisi yemelidir.
Anne sütü dışındaki besinlere geçiş döneminde demir eksikliğine bağlı kansızlık sık görülmektedir. Bu bebeğin iştahsız, sinirli olmasına, yeterince kilo alamamasına yol açar. Doktorunuzun yapacağı basit tetkiklerle tanı konur ve tedavi edilir.
Bu yaşlarda da görülebilir.
AşılarBu yaştan itibaren, ounla her gün 15-20 dakika da olsa özel zaman geçirmeye kendinizi alıştırın. Bu süre içinde onu yönlendirmeye çalışmadan, soru sormadan, sadece onun istediği veya yaptığı şeye katılmanız, sadece ilgiyle izlemeniz, ya da sadece “naklen yayın yapar gibi” sesli olarak gözlemlemeniz yeterlidir. Çocuğunuz, sizin onunla olduğunuzu hissetmelidir.
Gelişim:
Çocuklar iki yaşına geldiğinde büyüme hızları azalmaya başlar. Bu nedenle İŞTAHININ AZALMASI NORMALDİR.
İki yaşındaki çocuk artık oldukça hareketlidir ve bebek görüntüsünü kaybetmeye başlar.
20 adet dişi çıkmış olur.
Ev Kazaları:Her şeye ilgi duyan ve karıştıran bu yaş grubunda ev içinde pek çok kaza görülmektedir. Evinizi bu bakımdan sık sık kontrol etmeli ve ortamda zarar verebilecek şeyleri (kesici alet, deterjan, çamaşır suyu, küçük oyuncak parçaları, ocağın ön kısımlarında sıcak su ya da yiyecek vb) bulundurmamalısınız.
UykuGece 10-12 saat uyur. Öğle uykusuna ihtiyacı azalabilir.
Tuvalet eğitimi
Çocuk üç yaşına geldiğinde oyun arkadaşı aramaya başlar. Annesine sık sık "anne oynayalım" der. Anne çaresizlik içindedir, çünkü bütün gün çocukla oynaması imkansızdır. Bu durumda en iyi çözüm kreştir
.
Kreş çocuk ve aynı zamanda anne-babalar için de faydalı bir eğitim ve oyun ortamıdır. Evde çok ilgilenilen bir çocuk bile bu konuda uzman olan kişilerin verdiği eğitimden ve ayrıca yaşıtları ile birlikte bulunmaktan, oynamaktan yararlanır. Çocuk için anne-babasının yeri elbette doldurulamaz, ancak 3 yaş sonrası için artık bir eğitim ortamına ihtiyaç vardır. Kreşlerde bu konuda eğitim almış öğretmenler, psikolog ya da çocuk gelişim uzmanları görev yapmaktadır: öğretmenler eşliğinde kesme-yapıştırma, kağıt katlama, boyama, basit oyuncak yapımı, dans gibi etkinlikler yapılır. Ayrıca evdeki kanıksadığı oyuncaklardan çok farklı oyuncaklar, yemek saatinde çocuklar için hazırlanmış özenli yemekler, kendi boyunda küçük masa ve sandalyeler, bahçede salıncak, kaydırak, gibi oyunlar, belli zamanlarda çocuk tiyatroları ve gösteriler, küçük geziler vb. etkinlikler çocuğu eğitir ve eğlendirir.
Kreşin en önemli yararı çocuğun topluluğa katılımını sağlamasıdır. Diğer çocuklarla oyuncağını paylaşmak, grup oyunlarına katılmak, birlikte yemek yemek, elini yıkamak, konuşmak, şakalaşmak, şarkı söylemek, grupla geziye çıkmak, grup içinde söz sahibi olabilmek, kendi isteklerinde ısrar etmemek, uyumlu olmak, başkalarına karşı saygılı olmak, sırasını beklemek, rica etmek, kendinden küçüklere yardım etmek, evin dışında ve anne-babasından belli bir süre ayrı kalabileceğini ve bu sürede eğlenebileceğini öğrenmek gibi hem okulda, hem de yaşamda kendisine yararlı olacak özellikler kazanır.
Kreşte ilk günler:
Kreşte ilk günler çocuk için endişe vericidir. En büyük endişe" annem beni almaya gelecek mi?" , "Ne zaman gelecek?" biçimindedir. Bunun yanında “ben burada ne yapacağım, bu çocuklar da kim, onlarla oyun oynayabilecek miyim, ya beni aralarına almazlarsa, öğretmen nasıl biridir acaba, bana kızar mı, çişim gelirse ne yapacağım, susadığım zaman nereden su içeceğim” benzeri pek çok soru kaygısını artıracaktır.
İlk günlerde çocuk kreşte 1-2 saat kalmalıdır. Bu sürenin uyku saatine rastlamamasına özen gösterin, çünkü kreşte en zevkli oyun saatlerini geçirmesi özendirici olur. İkinci hafta yarım gün kreşte kalabilir, daha sonra süre yavaş yavaş arttırılarak çocuğun okula alışması sağlanır. Bu süre içinde çocuğun tepkileri iyi gözlenmelidir. Genellikle ilk 1-2 günden sonra pek sorun olmaz, çünkü çocuk için değişik bir ortamdır; arkadaşlarını, öğretmenini, çevreyi, eşyaları öğrenir, okul kurallarını anlar, yeni oyunlar ve oyuncaklar çok ilgisini çeker.
Ancak 1 ay ya da 1,5 ay sonra çocuk okula gitmekte sorun çıkarmaya başlayabilir. Bunun nedeni, bu süre içinde canını sıkan bir olay olabilir. Çocuklar kreşte yaşadıklarını evde anlatmayı pek sevmezler. Çocuğunuza her zaman okul ile ilgili sorular sorun, fakat bunu hesap sorar gibi yapmayın; " söyle bakalım yemeğini yedin mi, uyudun mu..." Daha çok sohbet eder gibi konuşun, örneğin önce kendiniz gününüzün nasıl geçtiğini, hoşunuza gidenleri ve gitmeyenleri belirtin sonra ona dönüp "sen neler yaptın okulda" gibi bir giriş cümlesinden sonra devam edin. İlk günlerde pek bir şey söylemezler; buna canınızı sıkmayın, zamanla bu sohbetler devam ettikçe o da hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeylerden bahsetmeye başlayacaktır. Hala anlatmıyor mu? Mutlaka öğretmeniyle görüşün, kreşin pedagoğu ile işbirliği yapın.
Eğer canını sıkan bir olay olmamışsa, çocuk kreşe gitmeyi bir zorunluluk olarak görmüş ve buna tepki olarak gitmek istememiş olabilir. İlerleyen zamanlarda bu sorun tekrar tekrar gündeme gelebilir. Bu durumda ara sıra onu kreşten erken alıp alışverişe, parka, hayvanat bahçesine ya da sevdiği bir arkadaşına götürmeniz yararlı olabilir. Ancak bunu sık yapmaya başladığınızda çocuğunuz bu tepkiyi sizinle eğlenceli zaman geçirmek için de kullanabilir.
KREŞ/YUVADA ARANMASI GEREKEN EN ÖNEMLI ÖZELLIKLER:
Her bir görevli erişkine düşen çocuk sayısının az olması
Çocuk gruplarının kalabalık olmaması
Görevlilerin çocuk bakımı ve gelişmi konusunda eğitimli olmaları
Bunun dışında mekanın yeterince geniş, temiz olması, hem oyun, hem dinlenme alanlarını içermesi, personelin sık değişmiyor olması da önem taşır.
Otizm :Yaşamının ikinci ayından itibaren bebek annesiyle göz teması kurar. Bunu yapmıyorsa, anne konuştuğunda gülmüyorsa, 4-5 aylıkken kucağa alındığında sarılmayıp koltukta oturur gibi kendini bırakıyorsa, seslenildiğinde bakmıyorsa, 7-8 aylıkken anneden ayrılırken hiçbir tepki vermiyorsa, ayrılıklar ve kavuşmalar onun için hiçbir anlam taşımıyorsa doktorunuza başvurunuz. İlk 1 yaş içinde çocuğun duygusal açıdan böyle bir donukluğu, çevreye ilgisizliği önemli ipuçları olabilir. Ayrıca konuşma alanında da gerilik vardır: normal bir çocuk 6 aylıkta “agu”lar, agu-gu-gu sesleri çıkarır, 9 aylıkta da heceler başlar: “da-da, ba-ba, ma-ma”.gibi. Otizmde heceleme ve kelime söyleme az olabildiği gibi bir yaşına kadar normal olup daha sonra gerileyebilir. Bkz. http://www.tohumotizm.org.tr/
Aşılar DİŞ SAĞLIĞI :Bebek ilk dişini 4-9 ay arasında, genellikle 6 ay civarında çıkarabilir. Çoğunlukla alt çenede iki tane dişi üst çeneden çıkan bir çift diş takip eder. Bir yaşında çoğu bebeğin 8 tane dişi vardır. Diş çıkarırken daha çok tükrük salgılayacaklardır. Yaygın inanışın aksine diş çıkarmak ishal ya da ateş yapmaz, ancak ağızdaki bu hassas bölgeye yerleşen mikroplar kısa süreli bir ateşe yol açabilir. Anneden kazanılan bağışıklığın etkisini kaybetmeye başladığı döneme rastladığı için bebek daha sık hasta olabilir.
Diş çıkaran bebeklerde hemen diş bakımına başlamalısınız.
Dişlerini temiz tutmak için ıslatılmış temiz bir tülbentle ağzını silebilirsiniz. Bu hem diş etlerini hem de süt dişlerini temizlemeye yetecektir. İlk yılın sonuna kadar bu işleme devam edebilirsiniz. Oniki-18 aydan sonra yumuşak bir diş fırçasını macunsuz olarak kullanmaya başlayabilirsiniz. Çocuğunuz üç yaşına kadar dişlerini kendisi yalnız fırçalayamayabilir ve macunu kullanamayabilir.
3 yaşından önce Flor içeren diş macunları kullanmamalısınız. Diş macununu yutarak fazla flor alması diş minesinin zayıflamasına ve çürüklere yol açacaktır. Şehir suyu kullanıyorsanız flor desteğine ihtiyacınız yoktur. Şişeleme su kullanıyorsanız, flor içeriği yönünden doktorunuza danışınız.
Gelişim:
Üç yaşında büyüme hızı ilk yıla göre yavaştır: pek çok çocuk daha zayıf bir görünüm kazanır. Yanaklar ve göbekteki tombulluk kaybolur. Yirmi süt dişi tamdır.
Bazı çocuklarda kısa bir öğle uykusu ihtiyacı hala vardır.
ÜÇ YAŞ
Kalemi tutar. 3-4 kelimeli cümle kurar. Şarkı söyler. Soru sorar. Kendi giyinip soyunabilir.
DÖRT YAŞ
Birkaç sayı sayabilir. Renk tanıyabilir. Grup oyunlarına katılır. Masal anlatır. Tuvaletini kendi yapar.
BEŞ YAŞ
Yaşını söyleyebilir. Vücut kısımları (kol, bacak, göz) tam olan çöp adam resmi çizebilir. Renkleri tanır. Ayakkabılarını bağlar.
ALTI YAŞ
10’ a kadar sayabilir. Sağ ve sol elini gösterebilir. El becerileri artmıştır.
Ayakların içe basması nedir?
Bu durum en sık olarak dizden ya da ayaktan kaynaklanır. İlk üç yaşta çocuklar içe basarak yürürler. Yürürken tutulma, koşarken düşme ya da ağrı yakınması olursa bir ortopedi uzmanının muayene etmesi sağlanarak gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu şikayetler yoksa üç yaşına kadar beklenmelidir.
Ayakkabı ve düztabanlık:
Çocuklarda en sık görülen ayak problemlerinin başında topuğun içe basması, ayak iç kavsinin az olması ya da diğer bir deyişle düztabanlık gelir. İlk üç yaş içinde normal sayılabilen bu durum 3 yaşından sonra fazla yükseğe sıçrayamama, hızlı koşamama ve çabuk yorulma gibi şikayetlere yol açarsa zamanla düzelmesini beklemek yerine bir ortopedi uzmanına başvurmak gerekir.
Çocuklar için uygun bir ayakkabıda olması gereken özellikler şöyle özetlenebilir:
Topuğu saran kısım, topuğu destekleyecek kadar sert olmalı,
Bağcıklı olmalı,
Ayak parmak ucunda bir miktar boşluk olmalı.
Ayak tarak kısmının genişliği ayağa uygun olmalı ve ayağı sıkmamalı,
Ayakkabı topuğu ile ayakkabının ön kısmı aynı anda yere değmeli ve burun kısmı yerden 10-12 mm havada olmalı,
Topuk yüksekliği 1,5-2 cm'yi geçmemeli,
Ayakkabının iç astarı tümüyle deri olmalı
1-6 yaş arası çocuklar için önerilen ayakkabı değişiklik süresi |
||
Yaş (ay) |
3 aylık sürede |
Önerilen ayakkabı |
12-17 |
> ½ numara |
Her 2 ayda bir |
16-29 |
= ½ numara |
Her 3 ayda bir |
30-47 |
< ½ numara |
Her 4 ayda bir |
48-71 |
¼ numara |
Her 6 ayda bir |
Çocuğunuz kekelerse farkettiğinizi belli etmeyin ve ona kekeme olduğunu söylemeyin. Konuşması için bolca zaman verin. Dikkatle dinleyin, onun ne söylediğini merak ettiğinizi anlamasını sağlayın. Birkaç hafta içinde azalma görmezseniz bir çocuk ruh sağlığı uzmanının görüşünü alın.
Gelişim:
Kendi başına giyinebilir ve yaşına uygun büyüklükte çekiç, makas gibi aletleri tek başına kullanabilir.
Okul arkadaşlıkları: Çocuğun daha uyumlu olduğu bir yaştır. Davranışlarını kontrol edebilir. Becerebileceğini düşündüğü işlere başlar, resim, oyun gibi uğraşılarını başlangıçtan tasarlayarak yapar. Çevresini tanır ve ilgilenir, genişletmek ister. Nesneleri işlevlerine göre tanımlayabilir, görmediği cismi bile tanımlayabilir. Bu yaş çocukları ortak bir uğraşı etrafında bir araya gelebilir, grup çalışması yapabilirler.
Yaralanmalar: Gerek ev içinde, gerekse ev dışında daha hareketli olan çocuğunuz düşmelere, kesilere, hatta otomobil kazalarına karşı hem uyarılmalı, hem de korunmalıdır.
Diş: Diş değiştirmeye, kalıcı dişlerini çıkarmaya başlayabilir.
Gelişim:
Arkadaşlarının önem kazandığı, kızların kızlarla, erkeklerin de erkek çocuklarla oynamayı tercih ettiği bir dönemdir. Arkadaşları ile spor, koleksiyon, belirli oyunlar gibi ortak ilgi alanlarını paylaşmayı sever.
Bu dönem, 12-21 yaş arası olup vücuttaki değişimler nedeniyle özel bir dönemdir. Çocuğunuz hızlı kilo alacak ve uzayacaktır. Boy uzama hızı aylar içinde yavaşlayıp sonra tekrar bir hızlı uzama dönemi yaşayabilir. Bacaklar önce uzadığı için başlangıçta vücut orantısız görünebilir. Ergenlikteki değişimler (cinsel gelişimler) birdenbire olabileceği gibi uzun bir sürede yavaşça da gerçekleşebilir. Bazı ergenlerde diğer yaşıtlarına göre daha önce ya da sonra görülebilir.
Ergenler aynı cinsten olan arkadaşlarıyla daha sıkı arkadaşlık, sırlarını paylaşma, yardımlaşma Duygusal olarak değişkendirler, bir gün neşeli ertesi gün karamsar olabilirler.
Bu dönemde ailesi ve ögretmenleri tarafından anlaşma, desteklenme ihtiyacındadır. Ayrıca spor, müzi gibi uğraşılara yönlendirmek, okuduklarını seçmede yardımcı olmak yararlı olur.
ERKEKLERDE: 9.5 – 14 yaşlarında başlayabilir.
İlk değişim:Testislerin genişlemesidir.
Testislerdeki büyümeden yaklaşık bir sene sonra penis büyümesi görülür.
Cinsel bölgede kıllanma ortalama 13.5 yaşında olur.
Koltuk altı ve yüzde kıllanma, ses değişimi, sivilce (akne)ler 15 yaş civarında ortaya çıkar.
Gece boşalmaları (ıslak rüyalar): ortalama 14 yaşında görülür.
KIZLARDA: 8 - 13 yaşlarında başlar.
İlk değişim: meme dokusunun genişlemesidir.
Cinsel bölgede kıllanma gögüs gelişiminin hemen ardından oluşur.
Koltuk altı kıllanması 12 yaşında ortaya çıkar.
Adet kanamaları 10 ila 16.5 yaş arasında başlar.
Vajinal akıntı: beyazımsı, kokusuz akıntı normaldir. Bunun dışındaki durumlarda hekime danışılmalıdır.
Erken buluğa erme: kızlarda meme gelişiminin 8 yaşından önce, erkeklerde testislerdeki büyümenin 9 yaşından önce başlaması erken büluğ kabul edilir. Bu durumda tercihan endokrinoloji uzmanı bir hekimle görüşülmesi gerekir.
Boyun beklenenden kısa ya da fazla uzun olması: Ergenler görünümlerine çok önem verir ve ufak-tefek kusurları sorun yapabilirler. Bu nedenle boylarının arkadaşlarından farklı olması onlar için önemli bir sorun olabilir. Bu konuda bir kuşkunuz varsa doktorunuza danışarak çocuğunuzun boyunun normal sınırlar içinde olup olmadığını öğreniniz. Gerekiyorsa, doktorunuz bazı tetkikler isteyecek ya da sizi endokrinoloji uzmanına yönlendirecektir.
Şişmanlık: arkadaşları ile birlikte olma gereksinimi sağlıklı ev besinleri yerine hazır satılan besinlerin ve karbonatlı içeceklerin alınmasına, bu şekilde fazla kalori almasına yol açabilir.
Yeme bozuklukları: Özellikle kız çocuklarında daha sık olmak üzere yeme alışkanlıklarında değişiklikler oluşmaya başlayabilir. Beslenmesinin yeterli, dengeli ve sağlıklı olduğu kkonusunda emin değilseniz bir hekime danışınız.
Davranışlar:
Ergenler, fizik olarak büyüdükleri için erişkin olgunluğuna ulaştıklarını sanabililer; bu nedenle her alanda bağımsızlık isteyebilirler. Anne-babanın ders çalışma, giyinme gibi konulardaki uyarıları onları rahatsız eder. Bu durumlarda ona, kendini yönetebildiğini, erişkinler gibi onun da kendi sorumluluklarını yerine getirebildiğini ispat ederse kendisini uyarmanıza gerek kalmayacağını anlatabilirsiniz.
Büyüyen yaşı ile birlikte ona bazı özgürlükler tanımalı, ve bunları açıklama yapmadan, gereksiz yere kısıtlamamalısınız. Tutarlı bir sınır koymalısınız.
Kimliğini oluşturma süreci içinde, örnek alacağı bir erişkinin varlığı gerekir.
Kansızlık
Kan basıncı (tansiyon) yükeskliiği
Kolesterol yüksekliği
Ortopedik bozukluklar: kemik ağrıları, sırt ve bel agrıları, omurga eğriliği (skolyoz), düztabanlık
Beslenme bozuklukları gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Bebekler için ideal beslenme, yaşamın ilk dört-altı ayında sadece anne sütü almalarıdır.
EmzirmeDoğa insanların doğumdan sonraki beslenmeleri için anne sütünü olusturmuştur. Anne sütü bebeğin ihtiyaçlarına özgüdür ve tüm diger beslenme biçimlerine üstünlükleri vardır. Anne sütünde en gerekli besin maddeleri bebeğin sindirimine en uygun biçimde bulunmaktadır. Anne sütü bebeği mikroplardan koruyucu özelliktedir: anne sütü alan bebekler ishal, kulak iltihabı (otit) gibi enfeksiyonlara daha az yakalanırlar.
Erken dönemde emzirme
Emzirmenin ilk haftaları siz ve bebeğiniz için öğrenme dönemi olarak kabul edilmelidir. Bebeğinizle birbirinize hemen uyum sağlamayı beklemeyin. Kendinize ve bebeğinize zaman tanıyın, günlük alışkanlıklarınızı yavaş yavaş oluşturun.
İlk başta emzirme ve bez değişimi için bebeğin ihtiyaçlarına göre hareket edin. Bir-iki ay içinde bir düzen kurulacaktır.
1.gün
Zamanında doğan pek çok yenidoğan doğum sonrasındaki ilk yarım saat ile 2 saat içinde emmek için sabırsız ve hazırdır. Sonraki 20 saatte bebek günün büyük bölümünü uykuda geçirir ve emmeye ilgisi azalabilir. Ama bebek ilk gün aralıklı olarak emzirilmelidir. İlk gün içinde birkaç kez idrar yapabilir.
2-4. gün
Meme ucunu yakalama ve emme işlemleri için biraz alışkanlık kazanmaya ihtiyaç duysa da bebeğiniz artık her bir ila 3 saatte bir uyanarak emmek isteyecektir. Sık emzirme, kolostrum adı verilen, koruyucu maddelerden zengin, ve yeni doğmuş bebeğe en uygun olan ilk sütü bebeğinize vermenizi ve sizin de daha çok süt salgılamanızı sağlayacaktır. Bebeğiniz en az 10 dakika emmelidir, 30 dakika aynı göğüste emebilir. Diğer gögsünüzü vermeden önce bebeğinizi dik olarak omuzunuzda tutarak sırtına hafif hafif vurup gazını çıkarabilirsiniz.
İlk gün olduğu gibi ikinci ve üçüncü günlerde de birkaç kez bez değiştirebilirsiniz. Eğer bebeğiniz bu dönemde kilo kaybederse şaşırmayın. Hem bir gün içinde kirlettiği bez sayısı hem de bebeğinizin kilosu zamanla artacaktır.
Bu dönemde özellikle eğer ikinci ya da üçüncü bebeğinizse; emzirme sırasına karnınızda kasılma hissedebilirsiniz. Bu bebeğinizin emmesinin süt-salınımı refleksine yol açtığını, ayrıca doğum sonrasında rahim kaslarının kasıldığını gösterir. Bu da kanamayı azaltır. Gerekirse ağrınızı azaltmak için doktorunuzun önereceği bir ilaç kullanabilirsiniz. Bazı anneler de bebek emerken sütün akımı nedeniyle göğüslerde yanma ve dolgunluk hissedebilirler.
Bebeğiniz henüz emmeyi yeni öğrendiği için göğüs uçlarında aşırı duyarlılık ve ağrı olabilir. Fakat bu genelde ilk haftanın sonunda kaybolacaktır. Eğer ağrınız devam eder ve göğ
TÜRKİYE ÇOCUK NÖROLOJİSİ DERNEĞİ
Hazırlayanlar:
Dr.İnci Yıldırım, Hacettepe Ü.Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Prof Dr. Banu Anlar, Hacettepe Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bölümü banlar@hacettepe.edu.tr
Prof. Dr. Ferhunde Öktem, Hacettepe Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Anabilim Dalı
Çocuk Gelişim-Eğitimi Uz. Birgül Ural Bayoğlu, Hacettepe Ü. İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi
Dr.Göknur Haliloğlu, Hacettepe Ü.Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bölümü
SIK KARŞILAŞILAN ENFEKSİYONLAR AŞILAR ATEŞ
KONAK PİŞİK GAZ SANCISI SÜNNET KABIZLIK İSHAL İDRAR KAÇIRMA
OKUL BAŞARISI DİKKAT EKSİKLİĞİ ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Çocuklar küçük boyuttaki erişkinler değil, vücutları ve beyinleri süratle gelişen varlıklardır.
Yenidoğan bir bebek yaklaşık 3 kiloluk sevimli, tamamen size bağımlı bir canlı iken yaşamın ilk yılı